Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Dede Korkut Hikayeleri (İlköğretim İçin Uyarlama)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 142
Kayıt tarihi : 17/02/10
Yaş : 27
Nerden : Trabzon

Dede Korkut Hikayeleri (İlköğretim İçin Uyarlama) Empty
MesajKonu: Dede Korkut Hikayeleri (İlköğretim İçin Uyarlama)   Dede Korkut Hikayeleri (İlköğretim İçin Uyarlama) EmptyCuma Şub. 19, 2010 2:56 pm

Dede Korkut hikâyeleri Oğuz Türkleri‘nin en bilinen epik destanlarındandır. Destanın 9. yüzyıla dayandığı varsayılsa da, Türk boylarının göçmen olmalarından dolayı tam olarak bir tarih belirlemek mümkün değildir. Dede Korkut Kitabındaki hikayeler tarih boyunca dilden dile, anlatıcıdan anlatıcıya aktarılan bir sözlü gelenek ürünüdür. Bu süreç içerisinde değişikliklere uğrayan hikayeler 16. yüzyılda yazıya geçirilmişlerdir.


Dede Korkut Hikayeleri (İlköğretim İçin Uyarlama) 110136


Dede Korkut kimdir?

Dede Korkut’un destanların ilk anlatıcısı olduğu tahmin edilmektedir. Hikayelerde veli bir kişi olarak ortaya çıkar. Oğuzlar önemli meseleleri ona danışırlar. Keramet sahibi olduğuna inanılır. Gelecekten haberler verdiği söylenir. Ozan ve kamdır. Kopuz çalıp, hikmetli sözler söyler. Kopuzuna da kendine duyulduğu gibi saygı duyulur. Oğuzname’de, Dede Korkut’un 295 yıl yaşadığı ve Hz. Muhammed’e elçi olarak gönderildiği anlatılmaktadır. Oğuz Han’a vezirlik yapmış olduğu da düşünülmektedir.

İsmin tarihi

Korkut kelimesinin “kork-” fiil kökünden türemiş olma ihtimalinin yanı sıra Arapça kökenli olup elçi manasına gelmesi de mümkündür. Her iki ihtimalde de ‘Korkut’ kelimesinin bir lakap, bir unvan olduğu görülmektedir. “Dede” kelimesinin ise ata manasında kullanıldığı tahmin edilmektedir. Fakat destanlarda daha çok halk arasında büyük hürmet ve kutsallık kazanmış halk bilgini anlamında kullanılmıştır.

Dede Korkut’un gerçek ismi, hayatı, yaşadığı çağ ve coğrafyayı kesin olarak aydınlatmak eldeki kaynaklar ve rivayet ile mümkün değildir. Destanlardan çıkarılabildiği kadarıyla ise Dede Korkut’un iki kişilik olarak ön plana çıkar:

1. Kutsal kişiliği
2. Bilge kişiliği

Başka kaynaklarda devlet adamı kişiliğinin de bulunduğu belirtilmektedir. Dede Korkut’un çok kişilikli olarak karşımıza çıkması farklı zaman, hatta farklı mekanda yaşamış benzer şahsiyetlerin destanlarda tek isim altında toplanmış olabileceğini düşündürse de bu kişiliklerin halkın eklentisi olma ihtimali de vardır.

Destanlar

Kitapta on iki tane destan vardır. Bu destanların her biri bir boy için söylenilmiştir. Bu destanlarda boyların hanlarının başından geçen olaylar, ad koyma, canavarlarla savaşma gibi bölümler yer almaktadır.


Diğer Hikaye


Dede Korkut Hikayeleri (İlköğretim İçin Uyarlama) 98713


Dede Korkut Hikayeleri



Hikayelerin dili oldukça sadedir. 15-16. yüzyılda yazıya geçirildikleri halde arı bir Türkçe’ye sahiptir. Az miktarda Arapça kökenli kelime de vardır. Orhan Şaik Gökyay ve Muharrem Ergin’in Latin harfleri ile yayınladıkları kitaplar ilköğretim öğrencilerinin anlayabileceği kadar sade ve basit cümle yapısına sahiptir. Hikayeler çoğunlukla manzum ve ahenkli bir şekilde anlatılır. Manzumların bir kısmı kafiyeli olmasa da kulağa hoş gelen bir söyleyiş tarzı vardır. Kitapta yaklaşık 8.000 tane farklı sözcük ve deyim geçer. Cümleler kısa ve yalındır.

Dede Korkut Destanlarının Genel İç Yapısı

Dede Korkut destanları olağanüstü olayların yoğunluğundan sıyrılmış ve günlük, sade olaylar içeriklerine dahil olmuştur. Destan niteliğine tüm Oğuzlar’ı etkilemesiyle ulaşmıştır.

Hikayelerde dersler verilmiş, halk bilgilendirilmek istenmiştir. Destanlaşmış tarih olayları anlatılmıştır. Oğuzların dini inançları belirtilmiştir. Örneğin, Alplerin savaşa gitmeden önce arı suyla abdest aldığı ve iki rekat namaz kıldıkları belirtilmiştir. Halkın ekonomik durumu da anlatılmıştır. Oğuzların daha çok hayvancılıkla geçindiği neredeyse her hikayede görülmektedir. Yalnız, Oğuzlar’da üstünlük zenginlikle, mal ve mülkle olmamaktadır. Bunun için yiğitlik gerekmektedir. Erkek gençlerin isim alabilmesi için bir yiğitlik göstermesi gerekir. Yiğitlik gösteren delikanlıya Dede Korkut isim verir. Verdiği isimler genellikle delikanlının gösterdiği yiğitlikle alakalıdır. Mesala Boğaç Han’a ‘Boğaç’ ismi boğayı boğduğu için verilmiştir. Oğuzlar işlerini kendileri yapamazsa küçük düşerler. Üstünlüklerini kaybetmemek için yardım kabul etmezler. Kazan Han’ın hikayesinde de böyle olmuş, Kazan Han çobanı, yardımını engellemek için ağaca bağlamıştır.

Hikayelerde kadın da söz sahibidir ve hanlık edebilir. Kadın evlenirken güçlü, yiğit birini arar. Gerektiğinde de savaşır fakat onun savaşması erkeği küçük düşürür.

Destanlarda yoğunlukla ideal Oğuz Alp’inin nasıl olması gerektiği anlatılıyorsa da Alplerin başına gelen olaylardan herkese pay düşmektedir. Büyüklüğün ve güçlülüğün erdem ve hünere bağlı olduğu her fırsatta belirtilmektedir. Düşmana karşı savaşmak da yiğitliğin, büyüklüğün göstergesidir. Verilen dersler bu kadarla da kalmamaktadır. Bunların bir kısmı doğrudan devlete ve yöneticilere, bir kısmı da millete verilmek istenen derslerdir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://sinif-7d.yetkin-forum.com
 
Dede Korkut Hikayeleri (İlköğretim İçin Uyarlama)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Site için Türkçe Konuşma

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Şiir - Yazarlar - Hikayeler - Özet Kitaplar :: Seçmece Hikayeler-
Buraya geçin: